

Ülkemizin çekik gözlü, kısık sesli, tonton suratlı
medyatörü Aydın Doğan kendi ismini dağa taşa vermeyi çok seviyor biliyorsunuz. Aydın Doğan Vakfı,
bu vakfın verdiği Aydın Doğan Ödülleri, Aydın Doğan Bilim ve Sanat Merkezi, Aydın Doğan
Uluslararası Karikatür Yarışması, Aydın Doğan Genç İletişimci Ödülleri bu duruma birkaç
örnek. Kendisinin desteklediği bir de Gümüşhane Doğanspor var ama bizce 2. ligde can çekişen Aydınspor’un
alınıp isminin Aydın Doğanspor olarak değiştirilmesi, bu takımın antremanlarını
Aydın Doğan Tesisleri’nde yapması, maçlarını da Aydın Doğan Stadı’nda
oynaması çok yerinde bir karar olacaktır. Tabii bundan başka yaratıcı fikirler de geldi aklımıza.
Mesela o çok sevdiği memleketi Gümüşhane’ye halen bir havaalanı yapılmış değil. Gümüşhaneliler
dört gözle Aydın Doğan Havaalanı’nın temelinin atılmasını bekliyorlar. Ayrıca
İstanbul-Gümüşhane arasına 6 şeritli Aydın Doğan Otoyolu’nun yapılması için
hükümetimiz kolaylık göstermelidir. Bu arada boğaza çekilmesi planlanan 3. köprüye Aydın Doğan’dan
daha güzel bir isim düşünülemez herhalde. Aydın babanın Koç grubuyla olan yakın ilişkilerinden yola
çıkıp en kısa zamanda Fiat’la anlaşılarak yeni bir otomobil konsepti üzerinde çalışılması
ve Aydın Doğan SLX modelinin piyasaya sürülmesi gerekmektedir. Hatta ve hatta piyasadaki bütün Şahin’lerin
toplatılıp Aydın Doğan görünümlü hale getirilmesi isabetli olacaktır.

Biraz
da kendilerinin asıl faaliyet alanı olan medya sektöründeki projelerimize değinelim. Hülya Avşar ve Gülben
Ergen’in bile kendilerinin ismini taşıyan dergileri varken Aydın babayı bu zevkten mahrum bırakmak
bizlere yakışmaz. Bir an önce “Aydın” ve “Doğan” dergilerini bayimizde görmek
istiyoruz. Özellikle bayan izleyicilerimizin hoşuna gidecek bir projemizde sıra: Kendisinin Kuşum Aydın’la
beraber yapacağı bir sabah programı reytingleri tavana vurduracaktır. Programın adı da hazır:
“Gün AYDINlar”. Sanata olan düşkünlüğünü ve desteğini bildiğimiz için bir de “Aydın
Doğan Film Festivali” düzenlenmesini uygun gördük. İlk festivalin konusu da “Aydın Doğan Gibi
Olmak”. İçimizdeki Aydın Doğan sevgisini nereye yönlendireceğimizi bilemiyoruz inanın. Bu yüzden
bizce kendisinin doğumgünü tüm Türkiye’de, hatta o da yetmez dünyada “Aydın Doğan Günü” olarak
kutlanmalıdır. Televizyon’da o kadar gereksiz Yarışma programı varken “Bir Aydın
Doğan Doğuyor” isimli yetenek yarışmasını düzenlememek abesle iştigaldir diyoruz.
Kaybedene “Size Anne Diyebilir Miyim?” evinde bir hafta, kazanana Aydın Doğan’ın villasında
bir ay geçirme cezası - ödülü uygundur. (Hangisi ceza, hangisi ödül siz karar verin.) Ve son olarak Taksim’in orta
yerine bir “Aydın Doğan Umumi Tuvaleti" yapılmalıdır ki, vatandaşlarımız bu
hayırsever büyüğümüze olan minnet duygularını ifade edebilsinler. Valla biz olsaydık bunların
hepsini çoktan yapmıştık. Haydi Aydın Baba, Türkiye senden “Hizmet” bekliyor…

|