main_02.jpg

b14.gif

ANA SAYFA
MiYENDiS'iN DÜNYASI
FAHRi'NiN DÜNYASI
FAHRi CUMHURiYETi
YEDiK-iÇTiK-GÖRDÜK
KALEMiMiZ DE PEK KANLIYMIS...
SPOR STÜDYOSU
TÜRKiYE'Yi KURTARIYORUZ...
BiZ YAPTIK, OLDU...
TÜYO VERiYORUZ...
KAZIK YEMEYiN..!
GICIGIZ...
ÖZDE "ENTEL" DEGiLiZ...
iTiRAF EDiYORUZ..!
BiZ "O" OLSAYDIK...
LiNK'O LiNK'O SiSELER...
iPLiGiMiZi PAZARA ÇIKARIYORUZ..!
SEVGiLi GÜNLÜK...
FOTO NEJAT
ARKA SAYFA
SORUYORUZ.?!
NE DiYOSUUN..?

pic-15.jpg

atom_1.gif

atom_2.gif

 

İyi insanın içinde, kötü şey durur mu hiç..?

atom.gif

Fenerbahçe'den afaroz edildim..!
ismet yazıyor...13.06.05

foto-1_tn.gif

Yedi sekiz yaşlarımda ya vardım ya yoktum… Ve o zamanlar, (benden beş yaş büyük olan abim gibi ben de) koyu bi Fenerbahçe taraftarıydım…

Hiç unutmam, kavgalı olduğumuz zamanlarda beni gıcık etmek için ‘attım seni Fenerbahçelilikten..!’ diye bişey çıkarmıştı bu abim olacak ipne... (çok uyuz oluyom ben o adama yaa, bi de zeki çok..!!)

 

Daha da vahimi, ben bu saçmalığa bi güzel inanıyor ve anında ‘atma beni Fenerbahçelilikten..!’ diye yalvarmaya başlıyodum salya sümük… Bi kaç kez abimi bu konuda anneme şikayet ettiğimi bile hatırlarım… (o ne be, sanki annem klüp başkanı..!!!) Şimdi düşünüyorum da, harbi harbi çok kerizmişim küçükken…

atom.gif

neydi o CM çılgınlığı öyle.!?
ismet yazıyor...03.05.05

foto-1_tn.gif

CM... Şampiyonşip menecır yani...

Yıllların bilgisayar oyuncusuyum da, bi oyuna hiç bu kadar gıcık kapıp da nefret ettiğim olmamıştır..!

Peki neden böyle oldu, neden kavruk kaldım..? Ve neden hala salondaki duvarda asılı duran dev CM posterinin karşısına geçip bir elimde viski bardağı diğerinde revolver; saydırmaktayım sürekli..?

Beş altı sene öncesine dönmeli, Serbülent ve Necasettin'le tanıştığım o ilk yıllara... Dostluğumuzun ilk zamanlarıydı; ki her muhabbet yeni, her muhabbet ilgi çekici... Biri hariç: CM...

Şahsen (Premier Manager 96 hariç) ömrü hayatı boyunca hiçbir menajerlik oyununa mouse dahi tıklatmamış olan bendeniz için ne işkence dolu anlardı o CM muhabbetleri anlatamam..:

Neymiş efendim; yok Haşmet de CM'ciymiş - yorum yaparken hep 'striker' lafını kullanıyomuş, yok İngiltere ikinci ligindeki tırt bi takımın altyapısında oynayan çocuk çok iyimiş - hemen peşine bi scout takmak gerekiyomuş daha oyunun en başından, yok Figo da CM oynuyomuş da Real'i alıp şampiyon yapıyomuş, falan filan...

Haa, bi de şu var tabii: Grupça oturmuş yabancı maç izlerken, daha önce adını dahi duymadığım genç bi çocuk oyuna girerdi ve bizimkilerden biri hemen atlardı: "Aaa bu, bi önceki CM'de Hayikinen Rangers takımının paf kadrosundaki çocuk değil mi..? - ama, süpper bi oyuncuydu zaten o yaaa..." gibi saçma sapan; bırakın katılmayı, kıyısından bile geçemeyeceğim abuk subuk muhabbetler dinlerdim dakikalarca... (Allah'ın Kenyalısı'ndan bana ne kardeşim.!? Anası mıyız babası mıyız, anlamadım ki.??)

Bir süre sonra, artık CM çılgınlığı (histeri) o kadar zıvanadan çıkmıştı ki; Neco tatil boyunca CM oynayabilmek için bilgisayarını Silivri'ye taşır oldu. Serbü de, futbolcu istatistikleri ekranında görünmeyen ve fakat gizli, gizli olduğu kadar da oyunun gidişatını hayati bi biçimde etkileyen başka CM eklentilerinin de olduğunu iddaa etmeye başladı...

 

Baktım işin içinden çıkılcak gibi değil - dostlarımdan tiksintiyle karışık hafif bi soğuma başgösteriyor bünyemde; ben de öğreneyim bari şu oyunu dedim (kendi evimde - gizli gizli)...

 

Ama nerdee..? Ne yazık ki muhtelif kariyerlerim boyunca, dayanamayıp deli gibi paso continyu'ya basıyodum ben maç gününe kadar... O sırada takım kaptanı hakkımda bişeyler mi söylemiş, ilk onsekizde sakat iki futbolcum mu varmış (koşmayı bırak, yürümeyi dahi beceremeyecek durumda olan adamı kadroya aldığımı bilirim...), board benden mennun mu değilmiş; piiyuuu.!? Hiç işim olmuyodu böyle şeylerle..!!

Gerçi şimdi hakkımı yemiyim; ara ara basıyodum açıklamayı ismi hoşuma giden bi oyuncum hakkında "Takım için vazgeçilmez..." falan diye... (Hesapta, muhabbetten uzak kalmıycaz ya... - indispensıbıl...)

 

Velhasıl öğrenemedim bir türlü bu aptal oyunu... Zaten Serbü'nün yanındaki madarasyonum, CM kariyerimin de sonu oldu... Soğuktum zati - o günden sonra iyice buz kestim.!!

İtiraf ediyorum, CM'den TİSKİNİYORUM.!!!

 

Önemli Not: Şimdi, eğri oturup doğru konuşalım Serbülent Bey kardeşim; Civ III oynarkene böyle 'automate' yaptığın işçiler bi oraya bi buraya koşuştururken hiç mi gözün kararmıyordu hafiften.!? Hatta bi keresinde; monitörün karşısında yığılıp kaldıydın da, kolonya koklatmıştık... Ne de çabuk unuttun bunları.!? :)))))) (end turn)

atom.gif

pembe itiraf...
necasettin yazıyor...24.03.05

foto-2_tn.jpg

Ben de arkadaşlarımın konser davetlerini geri çevirip eve kapanırsam sitenin yıldızı olup, Necasettin'e de gıcık olurum doğal olarak, diyor ve geçiyoruz itirafımıza.

Ünlü şarkıcı Pink'in ilk piyasaya çıktığı dönemlerde kanka grubu arasında "Ulan böyle hatun olur mu kütük gibi!", "Bi de kıçını göbeğini açıyor şişko!", "Ne lan bu mısır koçanı gibi, bizim kapıcının karısı daha güzel!" şeklinde yaptıkları yorumlara "Evet abi yaa, bu ne ıyy!" tarzı tepkiler verip ortama uyum sağlıyordum. Ama içten içe bir hayranlık duyuyordum bu bayana! Evet, gözyaşları içinde itiraf ediyorum şu an! Ama naapiyim, bööle erkeksi tavırları olan hatunlara hastayım be dostlar. Bu kadınlarla münasebette bulunmak (ya da en azından bunun hayalini kurmak) sanki vahşi bir atı ehlileştirmeye çalışmak gibi bir his yaratıyor bende. Allah sonumu hayretsin. Bu arada Janet Jackson'un "Washboard" göbeğine de hastayım. Yeteeeer çıktım...

atom.gif

güç kaynağı düşeyazdı...
serbülent yazıyor...23.03.05

foto-3_tn.jpg

İtiraf ediyorum. Artık dayanamıyacağım çünkü. Sevgili necasettin tikkosunun da gazıyla bundan yaklaşık üç yıl kadar önce bir arkadaşın bilgisayarının güç kaynağını yakıyordum neredeyse. allahtan sadece sigortası attı da ucuz atlattık. tabi eğer siz de güç kaynağının kapatma düğmesi diye voltaj ayar düğmesini 220 V'den 110 V'ye indirirseniz illaki bişeyler yanacaktır. ve o arkadaş hala bunu bilmiyor ya da bilip beni mahçup etmemek için söylemiyor. çok kötü günlerdi benim için çok...

atom.gif

atom.gif

'KERiZ' Fest
serbülent yazıyor...17.06.05

foto-3_tn.jpg

İkimizin eğitimini birlikte aldığı o efsane üniversitenin her sene efsane SportFesti düzenlenir. Niyazi ve ben uzun yıllar o efsane festivalin okulumuzda okuyan Abaza Türk erkekleri için harika bir olanak olduğunu düşünmüştük. (Festivale diğer ülke üniversitelerinden gelen (özellikle Ukrayna gibi Slav ırkı) bayan voleybol vb. takımları düşünürsek). Lakin okulda geçirdiğimiz birkaç tecrübe yılından sonra festivalin aslında Türk erkeklerine nanik yaparken, tam tersine diğer üniversitelerden gelen erkeklerin çok daha verimli sonuçlar aldığını gördük. Bunu bir namus meselesine dönüştürmek üzereydik ki okullar bitti. Bir ara bunun acısını Türkiye’nin güney sahillerinde çıkartmayı düşünüyorduk ama o planlar da suya düştü. İtiraf ediyoruz, çok ezildik çok…

atom.gif

Niyazi'nin cinsel tercihi ve Örümcek Adam..!
serbülent yazıyor...19.05.05

foto-3_tn.jpg

Kabul ve itiraf ediyorum ki, okulu bitirememenle ilgili serzenişime cinsel tercih gibi bir saçmalığı bulaştırmamam gerekiyordu. Burada tamamen haklısın kardeşim. Bir diğer haklı olduğun konu bazen o kadar ince görüyorum ki benden başka hiç kimse bir şey göremiyor. Misal olarak da askerde yaptığım ve yine ince gördüğüm ve bilgi eksiğim dolayısıyla anlaşılamayan şu espriyi veriyorum.

 

Yıl 2004 yanlışım yoksa kasım ayı. Galatasaray – Fenerbahçe lig maçını izliyoruz askerde cümleten. Hasan Şaş bir pozisyonda kendini ortada hiçbir şey yokken Arif gibi yere atıyor. Ben de Hasan Şaş Örümcek Adam 2’de oynamış diye patlatıyorum espriyi. Bekliyorum ki herkes yarılsın kahkahadan. Lakin insanlar salak salak suratıma bakıyor. Aradan epey bir zaman geçtikten sonra nerede yanlış yaptığımı anlıyorum. Bir kere ben Örümcek Adam 1 ve 2’de farklı iki aktörün oynadığını zannetmişim. Bu zannetme yüzünden hani Arif hep kendini yere atardı (Örümcek Adam 1) ve Hasan Şaş’da onun yerini almış durumda (Örümcek Adam 2) esprisi yersiz kalıyordu. Bunun yanı sıra gerçekten iki filmde farklı aktörler bile oynamış olsa bu gerçekten aşırı ince bir espri ya. İtiraf ediyorum, bazen beni anlamak çok zorlaşıyor. Lakin senin beni her imkan ve şartta anladığını da itiraf ediyorum Niyaziciğim…

atom.gif

abimin kuşunu nasıl katlettim..?
ismet yazıyor...24.03.05

foto-1_tn.gif

İstanbul’a geldiğim ilk seneydi... O zamanlar, abimin evinde değil de yurtta kalmaktaydım.

Derken bi haftasonu, abim işarkadaşlarıyla beraber Uludağ’a kayak yapmaya gitti. Ben de fırsattan istifade ederekten eve kapağı attım. Ohh süpper; tüm haftasonu sessiz sakin bi yerde kafamı dinliycektim. Tabii abimin (rahmetli) Maviş adlı muhabbet kuşunu saymazsak...

Kış mevsimi, elektrik sobası anca ısıtıyodu evin salonunu ( yaklaşık 15 m2 )... Ben de çare olarak, kapattım kapıyı pencereyi bi güzel ve girdim battaniyenin altına... Karşımda televizyon, yan tarafta Maviş, elde de sigara; ohh gel keyfim gel...

Televizyonun karşısında bayaa bi saat geçirdiğimi hatırlıyorum... Bu süre zarfında, Maviş kafesinde dönüp durmuş ve ben de baca gibi sigara içerekten ortalığı dumana boğmuştum.

Derken, çok acayip bi şey oldu: Maviş, tünediği çubuktan ‘pat’ diye kafesin zeminine düştü..!

Kaktım baktım hemen: Daha iki dakka önce gezinip duran hayvan ölmüştü...

Ve birden farkettim ki bendeniz, öküz gibi sigara içerekten; salonu sigara dumanı içinde bırakmış ve ortamı nefes alınamaz bir hale getirmiştim... Zavallı kuş, bu zor koşullara daha fazla dayanamamıştı anlaşılan.

Neyse efendim, abim geldi sonra hafta başı.... Ben de saf ayağına yatıp, “Yaa işte böyle abi, durup dururken kuşun pat diye düştü kaldı...” diyerekten geçiştiriverdim konuyu... Rahmetli Maviş’in boş kafesinin önünde boynu bükük bi vaziyette abimle yanyana dururken,  ara ara dudaklarımı “ben de anlamadım ki..?!” gibilerinden büküp kaşlarımı da kaldırmayı ihmal etmiyordum tabii ki...

Haftasonu boyunca  içmiş olduğum o üç paket sigaradan ise hiç bahsetmedim.

Kuşunun katili olduğumu, hiçbir zaman öğrenemedi velhasıl... Taa ki bugüne kadar..! İşte itiraf ediyorum: O kuşun ölümüne ben sebep oldum.!! (toprağı bol olsun – apartmanın önündeki ağaçlardan birinin altında huzur içinde yatıyo şimdi...)

Bu arada, kömür ocaklarına neden içi kuş dolu kafeslerle indiklerini birkez daha anlamışsınızdır umarım. Çok hassas oluyolar, ondan.

atom.gif

bond = 000
ismet yazıyor...23.03.05

foto-1_tn.gif

Sitenin açıldığı ilk günlerde bunda bir gaz, bir gaz sormayın gitsin... Bugün içinse, ağ yöneticilerinden biri olan Necasettin Bond kardeşimizin sitedeki ağırlığını hissetmek na-mümkün. Hatta, “Esamesi bile okunmuyor” desek yeridir..!

N’oldu Neco, klavyen mi bozuldu..? Yoksa, dün elektrikler kesildi de mi yapamadın hiç bişey..?

Velhasıl, son on gündür gıcık kapmış durumdayım Neco’ya – itiraf ediyorum..!

atom.gif

seven insan kıskanır..!
serbülent yazıyor...23.03.05

foto-3_tn.jpg

Miyendisler sitesinde sevgili niyazi kardeşe yönelik iltifatlar ve takdirleri kıskanıyorum. itiraf etmek zorundayım. adam da şeytan tüyü mü vardır, sitenin yöneticisi olduğundan mıdır nedir ama hep iyi sözleri o alıyor. banane ya...

atom.gif